Modern şehrin kaosunda yabancılar arasında yaşama becerisini nasıl elde ederiz ve nasıl davranışa dökeriz?
Çok eskiden şehirde insanlar birbirlerini tanırdı ve hayat çok daha kolaydı. Modern şehirde ise hayatımız boyunca bir "yabancılar dünyası"na maruz kalmak zorundayız. Kamusal alana çıktığımızda hiç tanımadığımız binlerce insanla karşılaşıyoruz. Bir kafede bir bankta bir tren istasyonunda bir otobüs durağında ya da caddenin kaldırımlarında onlarla bir aradayız. Bir şekilde onlardan kaçınarak günümüzü geçirmeyi başarıyoruz. Konuşmamaya göz göze gelmemeye rahatsız olmamaya ya da rahatsız etmemeye gayret gösteriyoruz. Yine de onlarla bir etkileşim içindeyiz. Kişisel olarak onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Yine de onları bir şekilde kafamızda bir çerçeveye yerleştiriyoruz ve buna uygun davranış kalıpları uyguluyoruz.
Ama nasıl?
Lofland bunun nasıl mümkün olduğunu keşfetmek için zengin bir tarihi ve antropolojik kaynak yelpazesini ustaca kullanıyor. Kaos ve anlamsızlık potansiyeli taşıyan bu dünyayı nasıl anlaşılabilir ve öngörülebilir bir hale getirdiğimizi anlamak için bu kitabı okuyun.
Yabancıların Dünyası bugünkü yaşam biçimimizin nasıl şekillendiğini gösteren parlak bir eser.