Antik Yunan'ı tahayyül ettiğimizde akla hep heykeller filozoflar anıtsal yapılar geliyor. Masum bir beyazlık içimizi kaplıyor. Rönesans'tan beri Antik Yunan yitik altın çağdır mitlerin mitik dünyasıdır. Elinizdeki kitap Antik Yunan'ı aşırı idealize etmiş gerçekliğinden koparmış temsillerin aksine Yunanların gündelik hayatına odaklanıyor. Yunanların Tanrılarıyla olan münasebetlerini tesis edip sürdürdükleri kurban ritüellerini ele alıyor. Tanrılarla insanların dünyası arasında kanın ve kurbanın gidiş gelişlerini inceliyor.
Yunanlar için tarımdan evliliğe toplumu kuran her eylem aynı zamanda bir kurban eylemiydi. Antik Yunan'ın somut tarihinin yazılmasında öncü iki büyük isim Marcel Detienne ve Jean-Pierre Vernant'nın editörlüğünde hazırlanan bu çalışmayla Yunanlarla yeniden tanışıyor Yunan medeniyetinin mutfağına giriyoruz.
Yunan Diyarında Kurban Mutfağı oluk oluk akan kanın kurban etlerinin etin paylaşımının kanla takdis edilen yaşamın hayvanların hiyerarşisinin kan isteyen Tanrıların arzularının ve kaprislerinin kızıla boyalı ayinlerin kana bulanmış Yunan toplumunun dünyasında okuru gezintiye çıkarıyor