Osmanlı Devleti'nin siyasî askerî ve iktisadî alanlarda gücünün oldukça zayıfladığı XVIII. yüzyıl maharetli devlet adamlarının himaye ve desteğiyle başta musiki ve şiir olmak üzere pek çok sanat şubesinin zirveye ulaştığı bir dönemdir. "Şiir ve şair asrı" olarak anılan bu son klasik dönem daha önce denenmemiş tarzların neş'et ettiği; -Sâbit'in ifadesi ile- "her kaldırım taşının altından bir şairin çıktığı" edebiyat açısından niceliğin niteliğe galip geldiği bir dönem olarak kaynaklarda anılmaktadır. Öyle ki bu dönem tezkirelerine adları kayıtlı 168'i divan sahibi olmak üzere 1322 şair bulunmaktadır. Bununla birlikte şuarâ tezkirelerinde ve edebiyat tarihlerinde kendilerine yer bulamamış şairlerin sayısı ise azımsanamayacak kadar çoktur. Zamanın yıpratıcı etkisini aşarak günümüze kadar ulaşabilmiş divan nüshaları sayesinde varlıklarından haberdar olduğumuz bu şairlerden biri de Dîvân'ını neşre hazırladığımız Visâlî'dir.
Biyografik ve bibliyografik kaynaklarda hayatı hakkında herhangi bir bilgi bulunmayan ve ilk kez bu çalışmayla isminden ve şiirlerinden haberdar olunan Visâlî'nin yaşadığına tanıklık eden yegâne delil Dîvân'ıdır. XVIII. yüzyılın başlarında dünyaya geldiğini ve Erzincanlı olduğunu Dîvân'ından hareketle tespit ettiğimiz şairin adı ne zaman dünyaya geldiği babasının kim olduğu vs. ile ilgili hiçbir malumat bulunmamaktadır.
Bu çalışmada Visâlî-i Erzincanî'nin şu an için- tek nüshasını tespit edebildiğimiz Dîvân'ından hareketle hayatı ve edebî şahsiyeti hakkında tespitlerde bulunulmuş; şiirleri şekil ve muhteva açısından çeşitli alt başlıklar altında incelenmiş; tek nüshası Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Seyfettin Özege Bölümü SA-16/9 numarada bulunan Dîvân'ının transkripsiyonlu metni verilmiştir. Bununla birlikte yazma eser kütüphanelerinde envanteri çıkarılmış şiir mecmualarında taramalar yapılarak Visâlî'ye ait olduğu/oldukları eldeki divan nüshasıyla teyit edilen şiir/ler de çalışmaya dâhil edilmiştir.