Yaşanmış bir doktor-hasta ilişkisinden esinlenerek yazılan bu roman yaşama ve ölüme bakış açılarımızı irdelemek üzere kurgulanmıştır. Mutluluk ve mutsuzluğun ne kadar iç içe olduğu başkalarını mutlu etmenin aslında insanın kendi mutluluğu olduğu üzerinde durulmuştur.
Yazar bu kitapla bizlere "Halen elinizde fırsat varken yaşamınızı güzel kılabilme yollarını arayın." demektedir.
Kitabı okurken sevinenlerin ve üzülenlerin hayat hikâyelerinden yola çıkarak yaşamınızı birazcık olsun sorgulamaya başlayacak belki de aldığınız nefesin kıymetini daha yeni fark edeceksiniz.
Halen elinizde fırsat varken yaşamınızı güzel kılabilme yollarını arayacaksınız.
Yazar gerçek bir yaşamı kaleme alarak aynı zamanda doktorların meslek hayatının yanında iç dünyalarına da ayna tutmak istemiş. Hasta-doktor ilişkisine daha çok insani açıdan yaklaşarak biz okurlarına insani duyguların her şeyin üstünde olduğunu mesaj vermek istemiş.
Editörün "Sonunda Cemil beni ağlattı." dediği bu kitapla bundan böyle hayata farklı bakarak farkında olmadıklarınızı fark edeceksiniz.
***
"Yaşam içinde koşturduğumuz bir döngü. Bu döngünün başlangıcı ve bitişi var. Önemli olan bu döngüde ne yaptığımız ve ne yapmak istediğimizdir."
"Hayat kapıları olan bir koridor gibiydi. Açtığın her kapıda karşına bir sürpriz çıkıyor; bazen mutlu ediyor bazen de mutsuz."
"Demek ki mutluluk bazen çok basit gördüklerimizin içinde olabiliyordu. Bunu anlamak için isteğimizin yokluğu ile imtihan olmak mı gerekiyordu?"
"Bizler bir sevgi ile yaratılmıştık. Kimine mutluluk kimine dert düşse de tam idrak edemediğim bir adalet vardı. Evet çok gösterişli bir yaşam yanlışlıklara daha çok açık iken sıradanlık daha koruyucuydu."