Yaşam ve söylem birbirini karşılıklı olarak besleyen iki verimli kavramdır. Söylem bir var oluş biçiminin anlatı formlarında açığa çıkmasıdır. İnsanlar toplumsal siyasal düşünsel kültürel aidiyet ve kimliklerini söylemleriyle mücessem hale getirir. Nihayetinde toplumsal gerçeklik bir çoğul gerçeklikler toplamıdır. Söylemler bu toplumsal gerçekliğin çoğulcu yapısını anlamanın ve bu gerçekliği analiz etmenin önemli araçlarından biridir. Kitaptaki yazılar toplumsal gerçekliğin dayandığı söylemleri yerel ve küresel aktüalite üzerinden rasyonel bir okuma ve anlama çabasıdır. Bu çabanın neye karşılık geldiğine sonuç olarak okuyucu karar verecektir.