"Eski trapezci sonra da epey tuhaf işler yapmış ölü bir kocam var ki onun da eski karısı tarihi eser kaçakçısı çılgın bilim insanı ve katil bir teyze ekleyelim buna ben de bir kukla yapımcısıyım. Bu kadarını İtalyan edebiyatında bile zor bulursun. Tabii bunlar en üst katmanda görünenler. Alttakilere Dante baksa cehennemine birkaç kat daha eklerdi. Yani ben olsam ben de kendimi takip ederdim."
"Önyargılı biri değilimdir."
"Sana haklıydın diyorum Marlin..."
Kocasını öldürmediği anlaşıldıktan sonra nihayet sıradan bir hayata adım atacağını zanneden Mora'yı bekleyen sürprizler vardı. En yakın arkadaşı Sedna teyzesi Narel Balıkçı ve hikâyeye zamansız giren Marlin her şeyi altüst etmişti. Üstelik gerçekle kurgu birbirine girmiş Mora'nın tuhaf kuklalarından daha ucube bir hayatı yaşamaları için önlerine koymuştu. Peki Yanardöner'in Sıradan Mucizesi tüm bunların çözümü olabilir miydi?