Bu kitap Hz. İbrahim'den bugüne Ortadoğu'nun ne olduğunu anlamak isteyenlere hitap ediyor. Genel kabul görmüş tarihî bilgi mirası içinden belirleyici ya da şekillendirici niteliğe sahip gelişmelerle ilgili olanları üzerine Ortadoğu'yu resmetmeye çalışan bu kitap belli bir duyarlık ekseninden bir Ortadoğu perspektifi vermek ve onun eksiksiz bir tarihinden çok yapabildiği kadar o tarihin arka plânına ait sağlam ipuçları sunmak istiyor.
Batı'nın beyaz efendileri ne derse desin ne yaparsa yapsın ne geliştirmiş olursa olsun Ortadoğu bizi yansıtacak bizi söyleyecek bizi çağıracak. Ortadoğu'yu her şeyiyle ve bütün potansiyeliyle tanıyanlar bunu bilirler bunu idrak ederler bunu telaffuz ederler. Ortadoğu bizden ayrı ve kopuk olan bir dünya değil. Hz. İbrahim'in bir mizahî boyut katmayı da ihmal etmeden Mezopotamya'da putperestliğin bir merkezindeki putları kırarak başlattığı Ortadoğu hikâyesi bizim hikâyemiz.
Kısa ama kapsamlı ana dönüm noktalarıyla tarihinin ve bugünlerinin şekillenişinde önemli rol oynayan herhangi bir unsur ya da gelişmeyi ihmal etmemeye çalışarak ve ama geleceğin biçimlenmesinde ya da inşasında kayda değer bir rol oynamış olduğu izlenimi vermeyen ayrıntılara boğmamaya özen göstererek ve tarih uzmanlığına soyunmadan başlangıcından bugüne bir Ortadoğu resmi ve bu resimden beslenmiş bir perspektif. Yapılmaya çalışılan şey böyle bir resmi çizmeye ve böyle bir perpektifi vermeye çalışmak oldu.
Farkına varmak gerekir: Ortadoğu dışarıda bir yer ya da özne değil; Ortadoğu bizim aidiyetimiz ve parçası olduğumuzdur. Ve Ortadoğu bizsiz olmasına dayanamayacak olduğumuzdur.