Bu kırmızı bir şeydi. Işıl ışıl bir şeydi.
Minicik bir şeydi bu.
"Vay be daha önce böyle bir şey
hiç görmemiştim." dedi Ece.
"Sanırım ben görmüştüm."
dedi Zeki.
"Makineyle giderken.
Yolda gözüme çarpmıştı."
Ece ve Zeki hıphızlı ve harikulade bir makineye sahipmiş.
Bu konforlu keyifli ve kocaman makine her gün onları bir o tarafa bir bu tarafa taşıyıp tekrar geri getirirmiş.
Fakat bir sabah makine arızalandığında Ece ve Zeki onun metal duvarlarının ardındaki dünyaya geçmek zorunda kalmışlar.
Orada gizemli şeylere ve sır dolu olaylara şahit olmuşlar. Ve bundan sonra onlar için bir yerden bir yere gitmek eskisi gibi olmamış...