Kültür ve dış politika üzerine çalışan en önemli akademisyenlerden biri olan Hudson; yeni dönem çalışmalarının genel itibari ile kültür olgusu üzerine odaklandığından bahsetmektedir. O'na göre yukarıda da ifade edildiği üzere Soğuk Savaş döneminde etkili olan Rasyonel yaklaşımlar hem Soğuk Savaşın bitişini hem de yeni dönemin kendisini açıklamakta başarısız olmuştur. Bu başarısızlığın etkisi ile dış politika ve Uluslararası İlişkiler alanındaki birçok çalışmada kültür konusuna odaklanıldığı görülmektedir. Çünkü dış politika ve güvenlik çalışmalarında karşılaşılan Çin Halk Cumhuriyeti'nin yükselişi ABD'de yükselen Muhafazakârlık ve Küreselleşme-karşıtı gruplar terörizm tehditleri gibi konuların anlaşılma gayesi kültür olgusunun çalışmalara dâhil edilmesini elzem kılmıştır. Bu doğrultuda kültür olgusunun dış politika üzerindeki etkisinin dikkatli şekilde incelenme gerekliliği fark edilmiştir. Yeni döneme damgasını vuran önemli çalışmalarda kültür olgusunun etkin bir yere sahip olduğu görülmektedir. Kymlicka'nın 1995'te yazmış olduğu "Çokkültürlülük" isimli eseri yine aynı yıl yayımlanan Fukuyama'nın "Post-Modern Toplumlarda Milliyetçilik" adlı çalışması yeni dönem çalışmalarda Soğuk Savaş döneminden farklı konuların odağa alınacağının habercisi olmuştur. Artık etnik köken milliyetçilik yurttaşlık hakları azınlıklar ve din gibi kültür ve toplum temelli yeni çalışma alanlarının ortaya çıktığı görülmektedir .