Tikrit'te 1138 yılında seneler sonra Haçlıları titretecek olan bir çocuk doğdu.
Adını Selahaddin koydular. Bu çocuk Büyük Selçuklu Atabeyi Zengi tarafından
Baalbek Valisi olarak tayin edilen Kürt asıllı Amir Necmüddin Eyyub'un
oğluydu. Mensup olduğu kabilenin adı da Revâdiyye idi. Selçuklu atabeyi Zengi
bu aileye kendilerinden gördüğü iyiliğe karşılık olarak gelirlerinden istifade
etmeleri için Ba'albek şehrini tahsis etmişti.
Revâdiyye kabilesi Ba'albek şehrine doğru yol alırken kervancılardan biri
deve hörgüçleri üzerinde seyahat eden çocuklardan birinden farklı mırıldanmalar
duydu. Bu çocuğun ağzından çıkanlar bir müziğe benzemiyor; sanki birileriyle
konuşuyor gibiydi. Deveci merakını gidermek için kulağını iyice kabartarak
söylenenleri duymaya çalıştı. Çocuk gözlerini yummuş durmadan şöyle
söyleniyordu: "İnşallah seni ben öldüreceğim! Vallahi seni ben öldüreceğim!
Allah'a söz veriyorum; ben seni kendi ellerimle öldüreceğim!"
Deveci çocuğun rüyada kâbus gördüğüne kanaat getirerek yoluna devam etti.
İşte kervandaki devenin hörgücünde bu sözleri mırıldanan çocuk Haçlıların
yaptıkları zulümleri duyarak büyüyen ve bu zulmü yapan Fransız komutan için
bu şekilde söylenen Selahaddin'di...