Susan Sontag günlüğünün bir yerinde yazarı "'her şey'le ilgilenen biri" olarak tahayyül ettiğini belirtmişti. Denemeci romancı öykücü eleştirmen yönetmen ve oyun yazarı olarak tüm hayatında bu ideale hep sadık kaldı. Eşine az rastlanır biçimde muhtelif türlerde ürünler sunan Sontag edebiyat dans film ve resimden kanser AIDS fotoğraf siyaset ve savaş haberlerinin etiğine dek şaşırtıcı genişlikte bir konu yelpazesi içinde de hareket ederek güncel kültürü hiç durmadan sorgulamıştır.
Jerome Boyd Maunsell sıkı bir çalışmayla hazırladığı bu biyografide Sontag'ın hayatını ve çalışmalarını etraflıca inceliyor ve on yedi yaşında Philip Rieff'le yaptığı evliliğe oğlu David'in doğumuna ve yakın ilişkilerine değinmeyi ihmal etmeden Chicago Oxford Sorbonne ve Harvard'daki akademik kariyerinin izini sürüyor. Akabinde Sontag'ın New York'taki edebiyat hayatından 1970'lerin ortasında konan kanser teşhisine 1980 ve 90'larda romancı ve eleştirmen olarak mucizevi yeniden doğuşuna ve çeşitli siyasi meselelerdeki angajmanlarına kadar ele aldıklarıyla bu biyografi Sontag'ın entelektüel ve kişisel gelişimini ilişkisel biçimde gözler önüne sererek 20. yüzyılın bu ayrıksı figürünün hikâyesini layıkıyla anlatıyor.
"Yeniden keşif özgürleşme getirir ama büyük bir bedeli de vardır. Sontag yazı yaşamı kadar kişisel yaşamında da sıfırdan başlamanın ne anlama geldiğini öğrenmiştir... hayatı boyunca yeniden başlama sanatını icra etmiş alışkanlığa dönene kadar kendini defalarca toparlamıştır. Zayıflığını gücü neredeyse bir zayıflık hâline gelene dek tekrar tekrar güce dönüştürmüştür."