Gülizar ve Kibar parıltılı ışıkların yandığı pavyonda ayağa kalkarak kol kola girip dışarı çıkmaya çalıştılar. Her ikisi de bütün gece boyunca içtikleri sulandırılmış viski görünümlü içinde çok az alkol olsa da bu müşteri aldatma içkisinin verdiği bitkinlik içindeydi. Uyku gözlerinden aşağıya dökülüyordu. Göz kapaklarını zor açık tutuyorlardı. Zaten göz kapaklarındaki boya bile onlar için bir yük olmuştu. Uyumamak için göz kapaklarını zor tutuyorlardı. Düşmemek için birbirlerinin kollarına girmişlerdi.
Gözlerinin önüne yılların hatıraları gelir... Güneşin doğuşu yükselişi ve hele hele batışı birbirine benzemeyen hâldedir. Güneş her gün bir değişik doğar bir değişik batar buralarda. Güneşin etrafa verdiği ışık öyle bir renk alır ki bunun tadına varmak için işiniz yoksa gidip orada bunu bekleyeceksiniz. Böyle yazma ile falan anlaşılmaz. Güneş bir güç kaynağıdır. Güç ifadesi olarak biliriz onu. Öyle ki yüzyıllar önce ona Tanrı bile demişler...Güneş demek; aydınlık karanlıkların sonu yeni bir umudun başlangıcı demektir.