Kutsal topraklara götüreceği emaneti ve canını teslim edebileceği en yakın dostuna gitti İskender.
Gezgin hem İskender'in aşkını hem de Sultan Ahmet'in dillere destan elması İncilerin Yıldızı'nı kendi emaneti saydı. Lakin belki de bu yüzdendir her şey başından ayandır hiçbir şey kolay olmayacaktı.
Sanat Tarihi öğrencisi Aylin farkında olmadan kendi sırrını çözmeye çalışıyor fakat giderek sırlı bir tablonun içinde kayboluyordu. Birkaç adım arkasında yıllarca en çok kaçtığı şey; aşk adım adım kendisine yaklaşıyordu.
Kimse olacaklara kabil değilken sır ancak peşinde koşana kendini açacaktı. Çünkü nakkaşın vaadi buydu...
Tarihin neresinden ve kimin fırçasından kopup geldiği belli olmayan tablonun peşinde başlayan macera büyük aşklara tanıklık ettiriyor okurunu. Dostluğun şüpheyle sadakatin ihanetle sınandığı maceralardan geçiliyor. Fakat tünelin sonunda ne var?
Soluk soluğa okunacak bu romanda doğru soruları sorduğunuzdan emin olun!