"... Bugün içinde yaşadığımız dünyada en muhtaç olduğumuz şeye birliğe davel ediyoruz sizleri. Türk gibi hissetmeye. Türk gibi yaşamaya ve Türk gibi çalışmaya... Birbirimizin hakkını aramaya birbirimiz için ölmeye tek bir kalıp gibi atmaya. Hayal değil bu yalnız senin ya da benim için değil adını taşıyanlar için anan baban atan için Yarın için davet ediyoruz sizleri birliğe..."
Bu satırları 23 yaşında kaleme alan Necip Hablemitoğlu o günlerden bugünün Türkiye'sine de seslendiğini tabii ki bilemezdi. Zira bugünün Türkise'si ulusal bağımsızlığına ve Türklüğün bağımsızlık mücadelesinin adı olan Kuva-yı Milliye ruhuna bu satırların yazıldığı sokakların kan gölüne döndüğü 70'li yıllardan çok daha fazla ihtiyaç duymaktadır.