Nereye Yüreğim ve Loş Sokağın Kadınları adlı yapıtlarıyla edebiyatımıza sessiz ama düzeyli bir giriş yapan Selma Fındıklı bu üçüncü kitabında "göç" olgusuna eğilmiştir.
Evrensel bir boyutu olan yüreklere acılar veren onurları çiğneyip geçen insanları hüzünlerle özlemlerle yalnızlıklarla kuşatan topraklarından söküp bilinmezliğe doğru savuran göçü buruk siyah beyaz bir anlatımla sergilemiştir Selma Fındıklı.
Adını tarihe yazdıran '93 Harbi' Balkanlardaki Türkleri can mal kaygısına düşürmüş ve hala öyküleri anlatılan bu destansı göç birden bütün sorunların üstüne çıkmıştır: Ya dişlerini sıkıp kalacaklar ya da cehenneme dönme eğilimi gösteren yerden bir an önce uzaklaşacaklardır.
Romanda köklerinden kopartılanların şaşkınlığı yenilgisi tepkileri boşluklara yuvarlanışların sarsıntısı bozulan düzenlerin yarattığı kaygılar pek çok şeyi yitirmenin utancı ve Anadolu'da yeniden dirilme yeniden yaşama bağlanma girişiminin çabası vardır.
Gözüm Yaşı Tuna Selidir Şimdi bir olaylar entrikalar devinimler romanı değildir. Bir kaçmaca kovalamaca yoktur. Romanın dili öfkelerden sertliklerden arındırılmış görüntülerle saptamalarla gözlemlerle beslenmiş yumuşak rahat yormayan bir dildir. Bosna'dan İstanbul'dan Bursa'dan unutulmaz tablolarla donatılmıştır.
Her satırı sevgiyle dokunmuş dramın hüznün siyah beyaz fotoğrafıdır Gözüm Yaşı Tuna Selidir Şimdi.. Şiirsel bir mırıldanma şiirsel bir fısıltıdır adeta..