Feza Tiryaki geleneksel Türk masallarını aslına anlatımına bağlı kalarak yeniden yazdı. Masalları çocuklarımızın dilini geliştirmek onlara dilimizi sevdirmek için ikilemelerle tekerlemelerle deyimlerle manilerle süsleyerek anlattı. Çağımıza günlük yaşamımıza uyarladı bazı masalların konularını. Bu masallarda kötüler cezasız kalmadı tembeller başarıya erişemedi...
Umarım çocuklarımız bu masalları beğenerek okuyacaklar okurken de dünyanın en güzel dili olan Türkçemizin o eşşiz tadına varacaklardır. Masalların bazılarının sonu çocuklarla birlikte yazıldı. Çocukların düş dünyasının güzelliğini temizliğini bu masallarda bulacaksınız...
"Oğuz Han'ın dediklerini oğulları tuttular. Türk devletini yaşattılar Türk soyunu kurutmadılar.
Boy boyladı soy soyladılar...
Türk Hanlığı Bozoklardan Kanıklara Üçoklardan Kayılara geçti... Türkler yaylalardan dağlardan tepelerden ovalardan geçtiler... Anadolu'da Dumlupınar'dan Sakarya'dan Afyon'dan Kocatepe'den geçtiler... Geçerken bu yollarda şehitlik şerbetinden içtiler dövüştüler savaştılar yurtlarını korudular... Bu topraklarda Türklerin en büyük atası Atatürk'le buluştular hep birlikte bir kalacaklarına devletlerini yaşatacaklarına yemin ettiler... Sonsuza kadar sürecek bağımsız Türk devletini Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdular...
Gökten üç elma düştü. Biri Türk devletlerini kuranların başına... Biri bu devletleri yaşatanların başına. Biri de
"Ne mutlu Türküm diyene!" diyen tüm çocukların başına..."