Türk kültür tarihinde ad vermek her zaman için önemli olmuştur. Aileye yeni bir birey geldiğinde buna güzel bir ad koymamız istenilir. Gülbey'in kardeşi İlbey olur. Yeni bir vatan yeni bir yurt kazanıldığında buradaki dağlar ovalar nehirler eski özlemlerle yeniden isimlendirilir. Seyhun Seyhan olur; Ceyhun ise Ceyhan.
Osmanlı Arşiv Belgeleri dünyanın en büyük adbilim kaynağı gibidir. Binlerce Mufassal Tahrir Defteri bize milyonlarca tarihi kişi adını baba adlarıyla bazen dede adlarıyla birlikte sunar. Böylece biz daha Amerika kıtasının keşf edilmediği bir tarihte dip dedelerimizin adlarını öğrenebiliyoruz.
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Kurt 1984 yılında VI. Milli Türkoloji Kongresi'ne sunduğu tebliğinden sonra birçok bilimsel kongre ve sempozyumda onomastik (adbilim) konusunda tebliğler sunmuş makaleler yazmıştır. Bu tebliğ ve makalelerden birçoğuna artık erişmek bugün nerede ise imkansız bir hale gelmiştir.
Anadolu'da Kişi ve Yer Adları isimli bu eserde 1984 yılından 2018 yılına kadar çeşitli dergi ve kitaplarda yayınlanmış 27 ayrı makale derlenerek kitap haline getirilmiştir. Bu makalelerden 18'i kişi adlarıyla; 2'si yer adlarıyla; 5'i ise kişi ve yer adlarıyla ilgili makalelerdir. İhtida edenlerin aldıkları adlar Anadolu Ermenilerinde kullanılan Türkçe adlar ve onomastik çalışmalarında uygulanacak metod konularındaki makaleler bu konuda çalışmak isteyenler için yol gösterecektir.
Çocuklarımıza ad verirken bize yardımcı olabilecek olan bu eser onomastik (adbilim) konusunda çalışmak isteyenlere de yeni ufuklar açabilecektir.