Fernand Braudel'e göre çatalın geçmişi 16. yüzyıla uzanır. Kökeni Venedik'tir ve çok yavaş da olsa İtalya ve İspanya'nın çeşitli yerlerinde de benimsenmiştir. Çatal kullanımı 1750 yılına gelinceye yaygınlaşmamıştı. Montaigne ondan habersizdi. Jean-Louis Flandrin'e göre çatal Bizans'ta keşfedilmiş 14. ve 15. yüzyıllarda İtalyan sofralarında özellikle makarna yemek için kullanılmış oradan 16. ve 17. yüzyıllar boyunca komşu ülkelere taşınmıştı. Dönemin din adamlarından bazıları için çatal kullanmak gereksiz ölçüde gösterişli bir hareketti. Piskoposlar Fransa'da misafirliği sırasında yemeğini çatalla yiyen Bizanslı bir prensesi uluorta azarlamışlardı. Oysa prensese göre kraliyet ailesine mensup biri olarak yemeğe eliyle dokunmamak Bizans sofra adabının bir gereğiydi. 14. yüzyılda Ligurya Toskana ve Venedik'in varlıklı burjuvaları çatalı ellerini yakma tehlikesinden korumak için benimsediler. Rönesans boyunca keşifler yolculuklar fetihler sayesinde Avrupalılar yabancı kültürler âdetler görgü kuralları ve düşüncelerle tanıştı. Yeni ve Eski Dünya Doğu ile Batı arasındaki kültür alışverişiyle Avrupa'ya yeni yiyecekler yeni tatlar geldi. Mutfaktaki bu devrim ortaçağ geleneklerinden çok farklı yeni mutfak aletlerinin yeni sofra adabının gelişmesine yol açtı. Giovanni Rebora'nın büyüleyici bilgiler ve olağanüstü resimlerle dopdolu kitabı çataldan başka ekmek çorba makarnanın tarihine çağlar boyunca tuz peynir et balık meyve ve sebzenin kullanımına ışık tutuyor. Sofra nasıl hazırlanırdı şeker nereden gelirdi şarap ve çay nasıl tadılırdı bu kitapta eğlenerek edineceğiniz bilgilerden sadece birkaçı.
Giovanni Rebora Cenova Üniversitesi Modern ve Çağdaş Tarih Bölümü'nde profesördür. 1983'te Birinci Kültür ve Yiyecek Tarihi Toplantısı'nı düzenlemiştir. Ortaçağda Batı ile Doğu Arasında İtalyan Mutfağı adlı kitabı yazmış Kolomb'la Sofrada adlı kitabı da yayına hazırlamıştır.