Ninnimi yitirmiştim. Masalım hikâyem yoktu oyunum şenliğim dilim dilbazım yoktu artık. Örfümü anânemi kültürümü türkümü yitirmiştim ağıtım anadilimden firar etmişti. Ah duvar diplerinde uğrun uğrun ağlayan çocukluğum!
Beni sımsıcak saranım kara toprak sarıyor şimdi seni. Çok arkadaşlarım dostlarım oldu çok sevenlerim çok da sevdiklerim... Uğruna ölümüne savaştığım değerlerim ideallerim ama hiç kimse ve hiçbir şey senin yerini tutmadı tutamadı. Anladım ki; toprak sensin memleket sensin dil sensin dildaş sensin ana ocağım anayurdum anadilim sensin sen! Varlıkların en sevgilisi en yücesi sensin. Sen...
Annem Asiye değildi. Yavrusunu Nil'in bereketli suyuna salmamıştı. O sudan ıpıslak bir Musa gelmeyecekti.