Ceketini nehrin kenarına bıraktı. Son defa arkasına baktı bu defa her şey bitecekti. Bütün acıları akacaktı gözyaşları nehrin dalgın sularına karışacaktı. Bu defa acılarından kurtulacak sevdiği için gözyaşı dökmeyecekti. Son defa sevdiğinin resmine bakarak ağladı gözyaşları hiç durmadı boğazındaki hıçkırıklar hiç susmadı. Başta hayalleri sonrada umutları bir bir tükendi.
Nehrin kenarında hayvanlarını otlatan çoban buldu ceketini. İlçeye koşar adımlarla giderek karşılaştığı herkese nehrin kenarında birisi intihar etmiş diye bağırıyordu. Duyanlar korku ve telaş içerisinde koşarcasına nehre doğru gittiler. Gidenler bir taraftan da merak içerisinde intihar edenin kim olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Bir taraftan ambulanslar diğer taraftan dalgıç polisler nehrin kenarına gelmeye başlamışlardı. Bu olayın duyulmasından sonra kısa bir süre içerisinde gerçekleşmişti. Nehrin kenarına gidenler arasında Halit'in arkadaşı Selim'de vardı... Nehrin kenarındaki ceketi görür görmez tanıdı bu çocukluk arkadaşı Halit'indi.
Halit henüz 29 yaşında gençliğinin baharını acı dolu geçen günler yüzünden yaşayamamıştı. Zaten kendi halinde biriydi. İntihar etme sebebi neydi ne derdi vardı diye düşündüler. Halit'in acı haberi ailesine ulaştı. Ailesi perişan sevenleri üzgün gözyaşı döküyorlardı. Zaman öyle bir geçiyordu ki arama kurtarma çalışmaları saniyelerle savaşılıyordu. Günler geçmesine rağmen Halit'i bir türlü bulamadılar...