Türkiye'de yapılan pek çok sosyal bilim araştırmasında politik kültür değişkeni ya gözden kaçırılmış ya da yeterince üzerinde durulmamıştır. Bu durum büyük ölçüde kültürü basitçi bir şekilde "üstyapı"olarak nitelendiren ve ikincil derecede önemli (hatta ihmal edilebilir) gören vülger Marksist bakışın egemenliğinden kaynaklanabileceği gibi; tersine olarak"kültür"kavramını abartılı değerlendirmelere tabi tutan vülger bir idealizmden de kaynaklanabilmiştir. Her iki bakış da aralarındaki ciddi metodolojik farklılıklar olmakla birlikte "kültür" kavramını eş derecede ıskalamışlardır. İster ideolojik metodolojik isterse disipliner zaaflardan kaynaklansın sonuçta sosyal gerçekliğimizin anlamlı bir bütüncül manzarasını resmetmekte sıkıntılı olduğumuzu düşünüyorum.Bu kitapta yer alan yazıların milliyetçi-modernist süreçte Türk siyasal kültürünün bazı yönlerini analiz etmeye dönük olduğunu belirtmiştim. Bundan disip-liner bir sınırlamayı kabul ettiğim sonucu çıkarılma-malıdır. Ama disipliner toplumsallaşmam daha çok politika bilmi çerçevesinde oldu. Ben burada Türkiye'nin tarihsel-toplumsal gerçekliğini göreli ağırlıkta politik veçhesini tartışmaya çalıştım.