Elinizdeki çalışma Türk siyasal modernleşmesine demokratik kökenleri üzerinden yeni bir bakış açısı sunma gayretidir. Genel olarak Türk siyasal modernleşmesi özelde de demokratikleşme literatürü konuyu Batılı liberal demokrasilerle karşılaştırmalı olarak ele almış ve anlaşılır bir şekilde farklı teknik kavramlarla ifade edilen eksik ve kusurlu bir demokratik sistem olduğu sonucuna varmıştır.
Bu genel eğilimden farklı olarak elinizdeki bu çalışma Türk siyasal modernleşmesini Durkheim'ın kavramlaştırmaları üzerinden okumaya çalışıyor.
Bunun iki temel nedeni var. İlki Durkheim sosyolojisi
modernleşmemiz açısından son derece önemli iken siyaset
sosyolojisi bugüne kadar sistematik bir analize tabi tutulmamıştır.
Başta gelen nedeni Durkheim'ın siyaset sosyolojisi Batı'da Marx ve Weber'in gölgesinde kalmış olmasıdır. Ancak son yıllarda liberal kapitalist toplumlarının yetke yapılarını erezyona uğratan gelişmeler karşısında bir kısım entellektüelin Durkheim'ı adeta yeniden keşfetmeye çalıştıklarına şahit oluyoruz. Bana öyle geliyor ki Durkheim'ın devletin özerkliği ve korporatizme yaptığı vurgular cumhuriyetin demokrasi serüvenini liberal perspektiften daha iyi açıklama potansiyeline sahiptir.
Türkiye'de demokrasinin niteliği Durkheim'ın kavramlaştırmalarıyla yeni kuramsal temele oturtulabileceği gibi cumhuriyetin "milli egemenlik" ilkesi bir yanda Osmanlı'dan devralınan siyasi parti geleneği diğer yanda demokratikleşme sürecinin iki temel sütununu oluşturuyor. Pragmatizm ise bütün bu sürecin hakim zihin yapısı olarak kapsayıcı çatı niteliği taşıyor.