Tevekkül gibi sabrı da bazılarımız yanlış anlamışızdır. Sabır dendiğinde onun hakiki manasından gaflet edilerek meskenete zilllete yakın bir şey hatıra gelir. Sabrın mutlak surette herşeye katlanmak olduğu zannediliyor. Meskenete zelil olmaya harekete dövülmeye-sövülmeye doğru-eğri haklı-haksız üzerimize yüklenen herşeye kısacası milliyetimizi (dinimiz) insanlık şerefimizi lekeleyecek musibetlerin tecavüzlerin hepsine katlanmak ve bunların hiç birine ses çıkarmamak sabır zannediliyor.