İnsan maddesi ve manasıyla bir bütündür. Her iki yönünün kendine has özellikleri ve ihtiyaçları vardır. Aynı zamanda o medeni bir varlık olması yönüyle toplumsal canlıdır. Nefsini ve neslini madden muhafaza adına korunaklı köyler kasabalar şehirler; manevi ihtiyaçları için mabetler mektepler inşa eder. Bunları yaparken inançlarını kültürünü değerlerini eserlere yansıtır. Edirne eski çağlara uzanan ve günümüze gelen dokusu ile tarihî bir hafızayı andırır. Şehir ve insan karşılıklı olarak birbirini inşa eder. Edirne Türkler tarafından fethedildikten sonra insanın temel ihtiyaçları dikkate alınarak nakış nakış işlenmiştir. Bu açıdan Edirne mabetleri ve dinî mekânlarıyla kalb-i selîm'e; medreseleri ve ticaret yerleriyle akl-ı selîm'e; sanat eseri konumundaki evleri bahçeleri çeşmeleriyle zevk-i selîm'e davet eder. Başından geçen unutulmaz vak'alar yanında bağrındaki ulu şahsiyetler de hatırlanmaya değer.