19. yüzyılın ikinci yarısında siyasal ve toplumsal bir kriz içerisinde olan Osmanlı toplumunun nasıl bir yol izlemesi gerektiği sorusu tüm Osmanlı aydınları gibi Yusuf Akçura'nın da üzerinde en çok mesai harcadığı meselelerden biriydi. Dönemin Osmanlı aydını önünde üç farklı yolun belirdiği bir zihinsel kavşağın başındaydı. Akçura'nın veciz bir şekilde ifade ettiği bu üç yol Osmanlıcılık İslamcılık ve Türkçülüktür. Akçura bu üç yolu da Üç Tarz-ı Siyaset adlı eserinde detaylı bir şekilde ele almıştır. Türkçülüğün Tarihi adlı bu eserindeyse bu krizden tek çıkış yolu olarak gördüğü Türkçülük fikrinin tarihî gelişimini incelemiştir.
Akçura Türkçülüğün Tarihi'nde Türkçülük fikrinin ortaya çıkmasını ve gelişmesini sistemli bir şekilde ele almıştır. Eserin ilk bölümünde milliyet kavramını açıklamış ve milliyetçiliğin dil bilinciyle ilişkisini göstermiştir. Ardından Osmanlı coğrafyasını merkeze alarak Türklerin yaşadığı farklı coğrafyalarda Türkçülük fikrinin ortaya çıkışını ve gelişmesini anlatmıştır. Akçura Türkçülük fikrinin gelişmesine katkı sağlamış düşünür ve devlet adamlarının hayat hikâyelerini entelektüel biyografi tarzına yakın bir üslupla kaleme almıştır. Türkçülüğün Tarihi yazılmasının üzerinden bir asrı aşkın bir zaman geçmesine rağmen hâlâ Türkçülük hareketinin düşünsel boyutunu anlamak için en önemli kaynaklardan biri olmaya devam etmektedir.