Kültür tarihimiz boyunca pek az isim yaşadığı şehirle özdeşleşmiştir. Yaşadığı şehre hayranlık derecesinde muhabbet eden Lâmiî Çelebi yalnızca Bursa'nın değil Osmanlı kültür tarihinin de önemli isimlerinden biri olmuştur.
Kaleme aldığı manzum ve mensur eserlerle Lâmiî yaşadığı dönemden itibaren adından söz ettirmiştir. Nesir yazarlığı şairliğinden daha çok beğenilse de manzum eserleri Osmanlı edebiyatının önemli ve sıradışı örnekleri olarak karşımıza çıkar.
Lâmiî hamse sahibi olmasa da 11 tane mesneviye imza atmıştır. Aşk mesnevileri yanında İslâm tarihinden alınan konuları da mesnevileştiren Lâmiî şehrengiz sahasına da iki örnek bırakmıştır. Hayretnâme'si dışında hangi mesnevisi olursa olsun karşımıza çıkan ana damar daima hikmet olmuştur. Nakşibendiyye'nin Anadolu'da yerleşmesinde önemli bir yere sahip olan Lâmiî mesnevilerinde de tasavvufun özellikle hikmete kapı aralayan ahlâk boyutunu ön plana çıkarmıştır.
Bu çalışmada Lâmiî'nin kaleme aldığı 11 mesnevi bir bütün olarak yapı ve muhteva bakımından incelemeye tabi tutulmuştur. Yaklaşık otuz bin beyit içerisinde şairin bir mesnevi yazarı olarak kendini gösteren tasarrufları tespit edilmiş şairin mesneviciliğindeki gelişim çizgisi ortaya koyulmuştur. Her bir mesnevi geleneğin içerisinde konumlandırıldıktan sonra eserlerin şekil özellikleri anlatım teknikleri ve muhteva özellikleri bir bütün halinde ele alınmıştır. Lâmiî'nin mesnevilerini yazarken etkilendiği kaynaklar ve Lâmiî'ye ait mesnevilerin kendisinden sonraki etkileri ayrıca incelenmiştir. Mesnevilerde dikkat çekici en önemli unsur olan "hikmet" örnekler çerçevesinde farklı boyutlarıyla ortaya koyulmuştur.
Bursalı Lâmiî Çelebi'nin bütün mesnevileri üzerine yapılan bu çalışma konu hakkında söylenmiş son söz değil aksine yeni çalışmalara kapı aralayan bir mahiyete sahiptir.