Kutsal Söylev sonsuz büyüklükte ve çeşitlilikteki dünya hayatına tek bir insanın iç dünyasından bakan ve gerçek dünya yaşantısının olabildiğince minimize edilmiş halini o iç dünya üzerinden ve bir yansıma niteliğinde bize anlatan reel dünyaya gönderme yapan kurguyla içiçe gerçekle karışık alaycı dramatik fantastik bir roman.
Her bireyin iç dünyasında kendine özel var ettiği bir lider sesi bir bilge sesi bir savaşçı sesi bir kötülük sesi ve olmazsa olmaz barış ve iyilik sesi vardır. Ve mühim olan da bedenimizin bir yerlerinden bize iyiliği masumiyeti telkin eden sesi duymak onu diğerlerinden ayırmak ve anlamaya çalışmaktır. Peki bu sesleri bizlere duyurmaya çalışan şey beyinden üstün olduğunu savunan kalbimiz mi yoksa kalpten üstün olduğunu savunan beynimiz mi? Ya da belki de fizyolojik varlığımız olan tüm organlarımızın bir kavga içinde topyekûn çığlık çığlığa bize iyiliği bağırmasıdır bu ses kim bilir?
İnsanlığa dair sorunları anlamak ve çözmek için meseleye tek bir kişinin iç dünyasından bakmak yeterli olur muydu? İçimizdeki masum çocuğu bulmak için geç mi kaldık ve onu bulmayı gerçekten hak ediyor muyuz? Belki de bulmayı istediğimiz günahsız çocuk bile isteye çağırdığımız sonun başlangıcıdır.
Kitap bu sorulara cevap vermeye çalışırken şu hakikati de uluorta dillendiriyor:
Kötülük ve hırs duygusu daha insanlık yeni var olmuş ve emeklerken bireylerin içinden alınsaydı; belki de bir hastalık gibi bulaşmayacak ve günümüzün bu çürümüşlük tablosu da ortaya çıkmayacaktı. İnsanlık ya içindeki kurtarıcıyı bulacak ya da günahlarıyla yok olup gidecektir.