Figore'un gerçeklerle ya da bazen (belki) düşlerle bazen öyküleyerek bazen de günlüklerle anlattığı hikâyesi her şeyden önce doksanlı yılların Amerika Birleşik Devletleri'nde dönemin yegâne "süper gücünde" kendisi için hiç de kolaylaştırılmamış koşullarda hayatı anlamaya onda değerli olan şeyleri bulup hayata tutunmaya çalışan bir gencin hikâyesi.
Kahramanlığını yürüttüğü bu hikâyede ona ailesi arkadaşları öğretmenleri bütün bir okul çevresinin yanında dünyasına katabildiği yazarlardan düşünürlerden bilim din siyaset insanlarından kâşiflerden ve kurgu karakterlerden görkemli bir topluluk eşlik etmektedir.
Kafka Spinoza Aristo Einstein Kolomb Jefferson ve daha çok fazlasından oluşan bu topluluk kişiliği akıp giden hayatı ülkesi kendisini çevreleyen uygarlık ve her şeyi bu noktaya getiren geçmiş üzerine yaptığı sorgulamalarında ona şu ya da bu ölçüde yardımcı olmaktadır.
Hikâye bir askeri okulda geçiyor. Fakat bu aynı zamanda bir felsefe bilim edebiyat sanat ve tarih okulu da.
Olayların gerçekleştiği yer bahsettiğimiz gibi elbette Amerika'dır. Fakat yalnız kahramanımızın tutkunu olduğu kitapların ona verdiklerinin devinerek gelişen düşüncelerinin ne gibi bir parçasını oluşturduğuna dahi bakmak yeter; hikâyenin asıl sahnesi çok daha kişisel başka bir ülkedir.
Mekânın ve zamanın sınırsızlığında rahat bazı kimselerin de gelip içinde boşuna yaşamadığı hikâyeler arasından bazı hikâyeleri nice yıldır yalnız kahramanları orada yaşadığı için okuduğumuz hala Amerika'ya yakın olsa da o başka ülke.