2020 yılı hepimiz için zor bir yıldı. Hepimiz evlerimize kapandık. Evlerimizden telefonlarımız bilgisayarlarımız veya tabletlerimiz aracılığıyla internete bağlanıp işlerimizi yapmaya eğitim almaya veya sadece dünya ile bağlantıda kalmaya çalıştık. Evlerimizdeki ocakları fırınları kullanarak yemek pişirdik. Hava soğuyunca evlerimizdeki ısıtma sistemlerini kullanarak ısındık. Tüm bunları yapabilmek için de güvenilir bir elektrik bağlantısına veya doğal gaz bağlantısına veya LPG dediğimiz ev tipi tüplere ihtiyaç duyduk. Sadece bu durum bile aslında enerjiye erişimin bizler için ne kadar hayati ve önemli olduğunu ortaya koymakta değil midir? Yemek pişirmeden aydınlatmaya dünyaya erişimimizi sağlayan internet kullanımımıza kadar hayatımızın her alanına dokunan enerjiye erişim bir insan hakkı olarak nitelendirilebilir mi? Herkesin erişilebilir güvenilir sürdürülebilir ve modern enerjiye erişimi su hakkı gibi bir insan hakkı olarak tanınabilir mi? Bu kitap bu sorulara bir cevap aramak amacıyla hazırlanmıştır.