Dil insanın olduğu kadar toplumun da ayırıcı niteliğidir. Toplumun kimliği sosyal ve kültürel yaşamı hakkındaki ipuçlarına dile tanıklık eden sözlüklerle ulaşmak mümkündür. Çalışmamızda ele aldığımız Nisâb-ı Türkî (Nisâb-ı Türkî-i Tûrân) resmî dili Farsça olan Bâbur Devletinde Türkçe öğretmek amacıyla yazılan Çağatayca-Farsça manzum sözlüklerden biridir. Molla İlahyar Kıpçak Özbek Atacı'nın H. 1265 (1848-1849) senesinde tamamladığı eser; Bâbur Devletinde Türkçeyi öğretmek korumak Türkçenin gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak amacıyla düzenlenen sözlük çalışmalarının Bâbur Devletinin son hükümdarı II. Bahadır Şah (1837-1858) zamanında dahi sürdürüldüğünü göstermektedir. Nisâb-ı Türkî (Nisâb-ı Türkî-i Tûrân) iki dilli manzum sözlük olması yanında yazıldığı dönemin gündelik hayat sosyolojisine dair bilgiler içermesi ve konuşma dilini yansıtan cümlelere yer vermesi bakımından da değerlidir.
Çalışmanın giriş bölümünde Bâbur Devletinde yazılan Çağatayca-Farsça "nisâb"ların tanıtılmasının ardından Nisâb-ı Türkî (Nisâb-ı Türkî-i Tûrân)'nin yazarı içeriği özellikleri nüshaları hakkında bilgiler verilmiş; eserin tenkitli metni hazırlanırken izlenilen yöntemler belirtilmiş; dil ve üslup özellikleri üzerinde durulmuştur. Bu bölümde ayrıca eserin yazıldığı dönemin sosyal ve kültürel yaşamını aydınlatan söz varlığının tematik tasnifine yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde eserin Paris ve Berlin nüshaları esas alınarak hazırlanan tenkitli metni; çalışmanın üçüncü bölümünde eserde sıralanan Çağatayca ve Farsça sözcüklerin ayrı ayrı sözlükleri sunulmuştur. Çalışmanın sonuna Paris ve Berlin nüshalarının tıpkıbasımları eklenmiştir.
Amacımız son dönem Çağatay Türkçesinin fonolojisine gramerine konuşma diline sözlük geleneğine söz varlığına dair bilgiler içeren Nisâb-ı Türkî (Nisâb-ı Türkî-i Tûrân)'yi ilim dünyasına tanıtmak ve son dönem Çağatay Türkçesi ile ilgili çalışmalara katkıda bulunmaktır.