Hz. Peygamber'in İslam'ı bir inanç ve hayat nizamı olarak insanlığa tebliğ edip yaşantısıyla örnek bir biçimde uygulamaya koymasını kendilerine rehber edinen Müslümanlar ilk günden itibaren onun bildirdiği esaslardan yola çıkarak fıkıh ve hukuk sistemlerini ortaya koymaya çalışmışlardır. Hz. Peygamber'den sonra sahabe ve tabiin dönemlerinde İslami ilimler bir bütün halinde birbirinden ayrılmamış haldeyken İmam Ebu Hanife'nin (150/767) yaşadığı dönemde bu ilimler gelişerek müstakil ilim dalları haline gelmeye başlamıştır. Bu dönemde fıkhın gelişerek ayrı bir ilim dalı haline gelmesi büyük ölçüde İmam Ebu Hanife'nin çabalarıyla mümkün olmuştur. Onun Irak'ta o dönemin en önemli ilim merkezlerinden ve büyük şehirlerinden biri olan Kûfe'de kurduğu ilim halkasında öğrencileriyle birlikte geliştirdiği fıkhî ictihadları öğrencileri tarafından özellikle İmam Muhammed b. Hasan eş-Şeybani'nin (189/805) gayretleriyle bir araya getirilmiş ve el-Asl adıyla bilinen büyük fıkıh külliyatı ortaya çıkmıştır. Bu eserde eimme-i selase adıyla da bilinen Ebu Hanife Ebu Yusuf (182/798) ve Muhammed'in görüşleri detaylı şekilde anlatılmıştır. Fıkhın ilk külliyatı sayılan bu eseri ilk defa günümüze ulaşan tamamına yakın haliyle neşretmek ve incelemek bendenize nasip olmuştur. el-Asl sadece Hanefi mezhebinin değil diğer fıkıh mezheplerinin de temel kaynaklarından birini oluşturan İslam medeniyetinin kurucu eserlerinden birisidir. Bu sebeple el-Asl üzerine yaptığım ve on yılı aşan uzun çalışmalar sonucunda bu eseri 2012'de orijinal haliyle neşretmeye muvaffak oldum. Elinizdeki bu çalışmamda ise el-Asl'ın müellifi olan İmam Muhammed'i ve eserini tanıtma ve özellikle fıkıh usûlü açısından tahlil etmeye çalıştım. Böylece İslam'ın ilk döneminde Müslüman alimlerin fıkıh ve usul düşüncesine nüfûz etmeye gayret ettim.