Onunla Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde karşılaşmıştım.
Çok yavaş adımlarla yürüyordu.
İnsanlar şen şakrak eğlenip gülerken o ise çok
sessizdi. Ben ise hafta boyu yaşadığım yorgunluğumu
bir köşeye çekilmiş doğanın etrafına
cömertçe saçtığı güzelliği seyrederek atmaya
çalışıyordum. Bir sesle irkildim.
Dönüp baktım gülümseyen güzel ela gözleriyle
karşılaştım. Yavaş ve sessiz adımlarla gelip
yanıma oturdu. O anda burnuma yoğun güzel
bir gül kokusu yayıldı. İçimden gayri ihtiyari şu
sözler geçti: "Kadın ne güzel koktu." Büyülenmiştim.
Beynimi ve bütün duyularımı esir alan
o anlarda başka bir hikmet gizliydi.
İşte bu onun hikayesidir.