Her adımda cehenneme biraz daha yaklaştığımı hissediyordum. İstemeden arı kovanına çomak sokmuştum. Gördüklerim ve yaşadıklarım bu olayın peşini bırakmam için birer işaretti. Komiser Ahmet geçen her dakika biraz daha haklı çıkıyordu.
Bedenim korkuya karşı bağışıklık kazanmıştı ve ölümden yana endişem yoktu. Etrafımda yoğunlaşan korkular beni bu yoldan alıkoyamazdı. Kendimi yarım saat sonra ancak toparlayabildim. İlk olarak çalışma masasının çekmecesine yöneldim; çekmeceden küçük bir ajanda ve poşete sarılmış bir zarf çıktı. Zarfı ve ajandayı masaya koydum. Masanın ikinci çekmecesi boştu. Son çekmece ise tamamen açık duruyordu. Polisler olay gecesi acaba neden bu zarf ve ajandayı götürmemişlerdi?