"Daha fazlası olabileceğinizi ve dünyada bir fark yaratmak için muazzam kaynaklara ihtiyaç duymadığınızı anladığınızda gerçekleşenlerin hikâyesidir bu. İlham geldiğinde ya da amaç
güden bir hayat sürmenin bol ve kalıcı mükâfatları olduğunu fark ettiğinizde olabileceklerin hikâyesi. Aslen benim hayatımı anlatsa da herkese ait olabilecek bir hikâye..."
Adam Braun henüz on altı yaşındayken gözünü Wall Street'e diken ve kısa süre içinde büyük başarılar yakalayan genç bir girişimciydi. O zamanlar hayat denen şeyi "iyi bir ev iyi bir iş ve dolu bir cüzdan"dan ibaret sayan Braun'u sarmalayan bu basit illüzyon Hindistan sokaklarında bir çocukla karşılaştığı an darmadağın oldu:
Grubumdan ayrıldım kocaman kahverengi gözleri olan önceden dilenirken şimdi tek başına oturan bir oğlan çocuğu buldum.
Görüyordum hiçbir şeyi yoktu... Hâl böyleyken yeryüzündeki herhangi bir şeye sahip olabilse en çok neyi isterdi? Sordum. Çocuk birkaç saniye düşündü sonra kendinden emin bir şekilde cevap verdi: "Kurşunkalem."
Birazdan sayfaları arasında kaybolacağınız bu kitabın her bölümü bir mantrayla başlar ve hepsi hayatta umuttan başka bir şeyi olmayan o güzel gözlü çocuğun anısına yazılmıştır. Bay Braun'a büyük bir cesaret aşılayıp dünyanın en şanssız coğrafyalarında bir dersliğe girmenin özlemini taşıyan çocuklar için yüzlerce okul inşa ettiren o gözlere...
Henüz otuzlu yaşlarına gelmeden tüm dünyaya ilham veren bir
başarıya imza atarak beş yüzden fazla okul kuran ve milyonlarca çocuğa eğitim hakkını teslim eden Adam Braun son derece "sıradan" birinin global ölçekte yaratabileceği sıradışı değişimin canlı kanıtı.
Kendinde aynı cesareti arayan tüm okurların elinden tutması dileğiyle...