Ahlakın merkezine fayda prensibini yerleştiren Faydacılık bu konumlandırmayı bütün kanıtlarıyla ve fevkalade bir dikkatle önümüze seriyor. Düşünce tarihinin bugüne kadar üzerinde en fazla tartışılan metinlerinden biri olan bu eser önce Epikür'e uzanıyor oradan Jeremy Bentham ile münakaşaya girişiyor ve Robert Owen'ın düşüncelerini sorguya açıyor. Sonrasında Kant'ın ödev ahlakını masaya yatırıyor ve nihayet fayda kavramının mutluluk ve adalet kavramlarıyla ilişkisini araştırıyor. İnsan türünün en yüce mutluluğa ulaşmasının imkânlarını adeta didik didik eden John Stuart Mill'in bu metni böylece bireyin davranışın hem kendisinin hem de herkesin mutluluğu için nasıl ve ne ölçüde belirleyici olduğuna dair kapsamlı bir akıl yürütmenin belgesi olma niteliğini kazanıyor.