"Bir delikanlı Orhan'ın şiirlerini okumuşsa içi titremeden gözü yaşarmadan insana ağaca kuşa taşa toprağa Ankara'ya İstanbul'a bakamaz kaldırımına tüküremez ağacını kesemez; sokakta kendi halinde sakalı ağarmış paltosu yırtık üfürsen uçacak bir adamın Süleyman Efendi budur diye eline sarılmadan edemez olur.
Orhan'ın şiirlerini okuyan kız erkek kimseyi öldüremez kimseyi dövemez kimseye sövemez.
Türkçe Orhan'ın elinde bugüne kadar bilmediğimiz hale gelmişti. Biz Türkçemize neler ne ukalâlıklar ne yabancılıklar ne paçavralar giydirmiştik. O Türkçeyi soyuvermiş yakışır urbalar giydirmişti. Aman şu Türkçe ne güzel şeymiş dedik."
Sait Faik Abasıyanık