1917'de Rusya'da basılan bir kartpostalda Kızıl Ordu komutanı Troçki bir ayağıyla Batılı emperyalistlere saldırırken diğer ayağıyla Azerbaycan üzerine basıyordu. Sovyet yönetiminin Türkler üzerindeki baskısı devrimden sonra artarak sürerken Azerbaycan'dan Haydar Aliyev önce Sovyet gizli istihbarat örgütü KGB'de sivriliyor ardından Sovyetlerin yönetim aygıtı Politbüro'ya yerleşiyordu. Haydar Aliyev'in KGB'de ve Sovyetler Birliği yönetiminde devlet adamı olarak edindiği bilgi ve deneyimler Azerbaycan'ın ve Türk dünyasının yazgısında belirleyici bir rol oynadı. İrfan Ülkü Haydar Aliyev'le yaptığı bu uzun söyleşide Sovyetler Birliği tarihinin gizli ya da karanlıkta kalmış pek çok yönünü Aliyev'in tanıklığıyla ortaya çıkardığı gibi Gorbaçov'un başlattığı Glasnot ve Perestroyka'nın Sovyetler Birliği'nde yaşayan Türklere kan ve gözyaşından başka bir şey sunmadığını belgeleriyle gösteriyor. Üyesi olduğu KGB ve Politbüro'nun Türklere yönelik kıyım politikasına isyan ederek Kızıl Yıldız'dan Hilale yönelen Haydar Aliyev'in yaşamının bu kitaba yansıyan her satırında öğreneceğimiz çok şey var.