Günümüzde bu reform hareketleri devam etmekte ve reformlar postmodern bir söylem etrafında şekillenmektedir. Wilson başta olmak üzere Weber Taylor gibi isimlerin yönetim modelleri modern kamu yönetimini temsil etmektedir. Modern yönetim anlayışı hiyerarşi bilimsellik akılcılık katı kurallar ve biçimsellik gibi genellemeleri öne çıkarmaktadır.Modernizm gelenekselden uzaklaşarak yeni biçimler bulmayı amaç edinen evrensel ve bütüncül bir bakış açısına sahiptir. Postmodernizm ise modernliğe karşı mücadele ederken yeni kurallar koymaktan kaçınmakta değişim ve gelişim için bu tür kalıplardan uzak durulması gerektiğini savunmaktadır. İşlevsel olmaya duruma göre değişen kurallara yerelliğe önem verir. Postmodern kamu yönetimi sivil örgütlenmelerin arttığı vatandaşın yönetimde söz sahibi olduğu bir yönetimi savunur. e-Devlet Post-modern kamu yönetimi modelinin en önemli aracıdır.
Osmanlı Devleti'nden Cumhuriyet'e kalan en önemli miras yönetim ve siyaset kültürü olmuştur. Özellikle merkezi yönetimin bazı unsurları ile yerel yönetimler büyük ölçüde Osmanlı izlerini taşımaktadır. Tanzimat ile birlikte meydana gelen yapısal dönüşümler yönetim alanında da kendini göstermiş fakat bu yapılanma halkın istek ve beklentilerini karşılamak için yapılmamıştır. Batı'nın baskıları sonucu yapılan bu modernleşme çabaları daha çok merkeziyetçi yapıyı güçlendirme eğiliminde olmuştur. Yerel yönetimler merkezi yönetimin işlerini yerel düzeyde yapmakla görevli yeni bir yönetim aracı olarak şekillenmiştir. 1980'li yıllarda başlayan reform arayışları 90'lı ve 2000'li yıllarda da devam ettirilmeye çalışılmıştır. 1990'lı yıllardan başlayarak kamu kurum ve kuruluşları geleneksel yöntemlerin yanı sıra e-Devlet gibi yeni yöntemlerden yararlanarak hizmetlerinde değişim ve dönüşüm yönünde adımlar atmaya devam etmiştir. Günümüzün koşullarında yönetim anlayışındaki değişimin kamu yönetimine yansımasının sağlanması adına yeniden yapılanma sürecine ağırlık verilmeye çalışılmaktadır.
"Yönetim Değişim ve Modernleşme Yazıları-III" başlığını taşıyan elinizdeki bu çalışma daha önceki iki kitap ile birlikte modernizmin kamusal-özel alanda deneyimlenme biçimlerini ve özellikle bu biçimi de biçimlendiren "modern yönetim"in etkilerini ve oluşturduğu değişimleri tartışmaya açmaya devam etmektedir. Bu bağlamda kamu politikalarından gündelik yaşama değişimin getirdiklerini ve hatta post-modern durumu yine modernite odağından hareketle ele alan metinleri içeren bu çalışma bir yanıyla da meseleyi salt kuramsal bağlamdan çıkararak teori-pratik birlikteliği üzerinden okumaktadır.