Roman yaşamının birkaç noktasında gücünü aşan olaylarla karşı karşıya kalmış genç bir kadının hayatına kaldığı yerden devam etmeye hazır hissettiği anda yaşadığı olumsuzlukların etkisiyle şekillenir. Yaşanılan olumsuzluklar hayatına dair önemli bir konuyu belirsizlikten kurtarma zorunluluğu doğurur. Olumsuzluklar ve zorunluklarla harekete geçen kahramanımızın hayatı hızlıca bambaşka bir noktaya ulaşır. Yaşamını belirsizliklerin pençesinden kurtardıktan sonra yeni hayatında çocuklarıyla kavuşacağı huzurlu günleri hayal eden kadın hayalleriyle yeni hayatıyla buluşabilecek mi? Bu soruya kahramanımız hiç tereddütsüz "Evet" der.
Ne yapması gerektiğini bilmeden bir şeyler yapması gerektiğini hissederek ilerlediği yolda ulaştığı noktalar genç kadının yanılgıları ile açıklanabilecek basitlikte olmaktan çok daha fazlasını barındırıyordu. Yaşamı besleyen yanılgıların insanı kendi gerçekliğine ve yalnızlığına terk etmesinin yarattığı sonuca çaresizliğe direnmeye evrilen genç kadının hayatı; karşısına çıkan sorunlarla başlayan soruların neden olduğu sorunlarla en az bu cümledeki kadar hissedilebilir bir kısırdöngüye girer. Bu kısırdöngünün içinden kendisini kurtarabilecek mi? Bu soruya kahramanımız hiç tereddütsüz "Hayır" der.
Okuyucuyu kendi dünyasına sürükleyecek olan kahramanımızın yaşadığı duygu ve düşünce ikilemlerinin insanı gerçek hayatta sürüklememesi umuduyla. İyi okumalar...