Dostluk iki yürek arasında kök salan bir ağaç gibidir...
Elma Surat'ın Akılalmaz Hayatı dünyaca ünlü Fransız karikatürist Jean-Jacques Sempé'nin zarif çizgileriyle örülmüş enfes bir dostluk hikâyesi.
Zıtlıkların mükemmel uyumundan ilham alan ve farklılıkların birlikteliğine vurgu yapan kitap kalplerde yeşerttiği duygularla büyük küçük herkesin yüzünü gülümsetmeyi başarıyor.
Okurlarını sıradışı iki çocuğun anılarına ortak edip nostaljik bir yolculuğa çıkaran Sempé; hayat serüvenimizi anlamlı ve katlanılır kılan dostlarımızı yâd etmeye fırsat tanıyor ''edebî'' dostluğun sırlarını yeni baştan keşfetmenin hazzını yaşatıyor.
Küçük Savaş Kızıltaş'ın namıdiğer Elma Surat'ın hayatı epey zordur. Yüzünü ''kızartıp'' duran tuhaf bir hastalıktan mustariptir. ''Utandığında ya da saçmaladığında her çocuk azıcık kızarır'' diyecek olsanız da Savaş'ın durumu farklıdır. Çünkü onun yüzü ortada hiçbir neden yokken kızarıp bozarmaktadır. Bu yüzden çok sıkıntı çeker hatta yalnızlaşır. Kendini bildi bileli aklında hep aynı soru döner durur: Yüzü neden kızarıyordur? Acaba sihirli değneği olan bir Orman Perisi ya da hünerli bir doktor onu bu dertten kurtarabilir mi? Ama nafile... Şimdiye dek ne bir periye ne de kendisini iyileştirebilecek bir doktora rastlamıştır. Belki de eksiliğini hissettiği şey onu hayata bağlayacak bir dosttur. Hani mesela apartmanlarına yeni taşınan sürekli hapşırıp duran şu Barış Bahçetırmığı gibi biri...
Zaman rüzgârıyla savrulup gitmiş nice dosta selam gönderen bu naif hikâye; hiçbir karşılaşmanın tesadüf olmadığının altını çiziyor; karşılıklı saygı sevgi ve hoşgörü temeline dayanan ''dostluk sanatı''nın incelikleri üzerine düşündürüyor.
Çoksatan kitapları ve sansasyonel karikatür çalışmalarının yanı sıra New York Times Paris Match New Yorker gibi gazete ve dergilere yaptığı çizimleriyle tanınan Sempé Elma Surat'ın Akılalmaz Hayatı ile gerçek dostluğun engel tanımadığına tanıklık ettiriyor bizi biz yapan özelliklerimizin dostluk ilişkilerimizi nasıl da renkli kılabileceğini gözler önüne seriyor.
''Bazen sohbet ediyor bazen susuyorlardı çünkü birlikteyken asla sıkılmıyorlardı...''