Gece gelen çocuk sessizce uzandı avlunun taşlarına uyandırmak istemedi kimseyi
uzun ve yorucu bir yoldu sürdüğü iz kimbilir saat kaç
yosunlu bir bakır tas kadardı kurumuş bir havuz
nasıl kırıldığı bilinmeyen fıskiye birazdan sabah olacak
"biz hep o yalnızlıktık sen yokken neysek o