"Bir asker ne için ölür?" diyor Abdullah Ağar; "Peki bir asker ne için ölmek ister? Bu millet asker? Peki düşmanlar neden düşman?" Bu sorulara yanıt bulmadan Sadece Güneydoğu'daki üstü örtülü savaşı değil Anadolu insanının bin yıldır yaptığı savaşları da anlamak mümkün değildir; bundan sonra yapacağı savaşları ve nasıl savaşacağını da... Bu kitapta yazılı olan her şey gerçektir. Bütün bunlar Türk askerinin Güneydoğu'da yazdığı tarihin bir parçası olmuştur. Hayatta olanların ismi değiştirilmiştir. Şehitlerin anısı ise isimlerinin geçtiği satırlarda da olsa 'yaşasın' istenmiştir. Zaten onların kendilerini güvenlikte hissetme gibi bir ihtiyaçları da yoktur. Sonsuza kadar olmayacaktır da... Anlattığım her şeyi 'yaşam ne kadar güzel olsa da ölüm yaşamdan daha güzeldir' inancıyla yazdım... Layıkıyla öldükten sonra..."