"Otoban üzerine yazılan bu imkânsız liste beni ona götürecek. Doğduğumda ad koyma törenimde kulağıma seslenilen o kelimeye bütün söylencelerin sonundaki geri dönülene tanıdığım kadınların bir toplamına şu zamansız çölde görebildiğim tek hayale yalnız ve güçsüz gecelerin Hande'sine. Zavallı aklım yalnızlıktan etim henüz hayattayken yaşanan bu kokuşmadan şu varlığımı yitirme oyunundan kurtulacak. Liste tüm soruların yanıtlarını vermeyi deneyecek. Beni ona götürecek. Çocukluğuma hırpaladıkça daha çok severek büyüttüğüm çiçeğe o paha biçilmez gözyaşı kadehine. Hayalini artık eski filmlerin esas kadınlarıyla karıştırmaya başladığım biriciğe; Hande'ye. Az sonra şu sapaklardan birinden sapacağım. Hikâye bittiği yerden başlayacak. İmkânsız bir liste bana değen bütün saklı sözleri bir bir açığa çıkaracak."
Yazar Mert Zamangil bir sabah bakımsız bir motel odasında uyanır. Oraya neden ve nasıl geldiğini bir türlü anımsayamaz. Defterlerinden birinin arasında ortadan ikiye katlanmış bir sayfa bulur. Bu kendi el yazısıyla yazılmış 17 maddelik bir listedir. İlk maddede "Hande'yi bul" yazmaktadır. Aralarında kısa sürede dostluk gelişen motel sorumlusu Aysun'un da etkisiyle İstanbul'a dönmeye ve listedeki izleği takip etmeye karar verir. Eski sevgiliye ulaşmak için çıkılan bu gizemli yolculuk ölen babası hâlâ hayatta olan annesi ve ağabeyi üzerinden yaşanacak tuhaf bir geçmiş hesaplaşmasına dönüşecektir.