Yücel Balku gizemli masallar anlatıyor bize. Ölüm ile yaşamın gerçek ile hayalin iç içe geçtiği destansı öyküler bunlar. Yazar binyılların kültür birikimini harmanlıyor öykülerini kurgularken. Kutsallığına inanılan yılan kimi zaman cezalandırıcı kimi zaman ölümsüzlük otunun taşıyıcısı oluyor. Nice ruhları barındıran sular bazen kutsal kabul edilen bir gölcük bazen doğaüstü hareketlerin gerçekleştiği bir kuyu biçiminde çıkıyor karşımıza. İnsanın insanı zaafların yaşamın ve ölümün anlatıldığı her bir öykü farklı duygulara sürüklüyor bizi. Kıyısında heykelleştiği kutsal gölcükten sevdiklerini geri getirmesini isteyen Gonca'nın kadersizliği ile bir kadının sıcacık sevgisini tadabilmek için ölümsüzlükten medet uman Topal Timur'un çaresizliği kapkara bir bulut gibi ruhumuzu kuşatıyor. "Cevşen"de şehir içindeki farklı şehirlerin kimi zaman ürkütücü olabilen görüntüleri "Zulmet"te çıldırtıcı ve boğucu bir karanlığa bırakıyor yerini. Goncanın Üçüncü Günü tekrar tekrar okuyup her seferinde farklı tatlar bulacağınız değişik düşünsel yolculuklar yapacağınız bir kitap.