BU ŞİİRİN SERENCÂMI
Tiryakinin sigarası gibi amaçsız geldi elime
Sır tutmayı bilmeyen çenesi düşük kalem.
Dizimde kalın bir defter yatıyor
Aklımda yaz beni diyen konu yok
Vallahi hevesim dayatıyor.
Sene iki bin bir aralığın son haftası
Günlerden pazartesi vakit akşam
Camlara yağmur vuruyor.
Odamda suhulet kazancıma muvazi
Koltukta kazağım kuruyor.
İpliğimi eğirdim bulabildiğim renkten
Tezgâhımın başında hıfzettim desenleri
Giriştim şiirimi usulca dokumaya.
Ancak bu kadar ter döktürmüştü
Ferhat'a yol vermeyen kaya.
Yağmur mu dindi ben mi eridim mısralarda
Neredeyim kiminleyim hangi zamandayım?
Parmaklarım neden üşüyor?
Sırtımda değirmen-taşı var sanki
Elimden kalem düşüyor.