Miladi Onikinci yüzyılın ortalarında başlayıp Ondördüncü yüzyılın sonlarına kadar hızlı biçimde devam eden Arapça'dan tercümeler ile İslam bilim ve düşüncesi'nin pek çok özgün ürünü ve düşüncesi'nin pek çok özgür ürünü Batı dünyasının ortak bilim ve kültür dili olan Latince ve İbranice'ye aktarılmıştı. Bu sayede Avrupa'da uzun süre durgun geçen fikir hayatı yeniden canlanmış Üniversiteler kurulup gelişmiş ve modern düşüncenin oluşumunu sağlayan Rönesans ve Reform hareketi ortaya çıkmıştır.
Ondukuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren dile getirilmeye başlayan ve Yirminci yüzyılın ikinci yarısında sıkça sözü edilen İslam düşüncesi'nin Batı düşüncesi'ne etkileri şimdiye kadar gerek İslam dünyası'nda gerekse Batı'da bütün boyutlarıyla araştırabilmiş değildir.