Kur'an geçmişte insanların başlarına gelen zorluk ve sıkıntıları anlatmış ve bunlardan ibret alınmasını ve ders çıkarılmasını istemiştir. Musibetler ibret alma ve bir de cezaî boyutuyla değerlendirilebilir. Kur'an insanların maruz kaldıkları doğal âfetleri soysal felaketleri/musibetleri her iki vechesiyle değerlendirmiştir. Kur'an'ın Peygamberlerin kavimleriyle olan mücadelelerini inkârcıların başlarına gelen musibetleri ve neticede uğratıldıkları cezaları anlattıktan sonra "Bunda elbet (alınacak) büyük bir ibret/ders vardır..." ifadesi hem dikkate şayandır hem de ibret alma ve ceza olgusunun iç içe olduğunu göstermektedir. Bu demektir ki insan musibetler karşısında ceza ve ibret alma/ders çıkarma eylemini aynı anda teneffüs etmelidir. Bir başka deyişle hem ibret almalı hem de cezaya uğratıldığını düşünerek kendisine çeki düzen vermelidir.
Bu çalışmamızda Kur'an'da musibet kavramı nasıl anlatılmış ve hangi hususlar üzerinde durulmuş ve her şeyden önce bir insan ve bir mümin olarak bunu nasıl anlamalıyız gibi meseleleri anlatmaya gayret ettik. Eserin ortaya çıkmasında Covid-19 (Korona Virüsü)'nün etkisi vardır. Zira gördük ki dünyanın her tarafını kaplayan yaygın bir korku ve endişeye sebep olan Covid-19 sadece tek taraflı anlatılmaktadır. Sanki bu hadisede insanlığın alacağı bir ders yokmuş ya da manevî açıdan da değerlendirilmesinin zaruretine gerek bulunmamaktadır gibi anlayış hâkim olmakta ve kabul görmektedir. Hâlbuki gözle görülmeyen ve hiçbir statü ayırımı yapmayan bir virüsün bütün insanlığı tehdit etmesi ibret alınacak ve manevi yönden ders çıkarılacak büyük bir hadisedir ve aynı zamanda sınırsız ilahî kudretin bir tezahürüdür...