Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Garaib Faturası" dizisi içerisinde 1912 senesinde yayımlanan Cadı romanı metafizik gerilim unsurları ve merak uyandıran kurgusuyla okuru daha ilk sayfalarından kendine çekmeyi başarıyor.
Naşit Nefi Efendi'nin eski karısının cadı olduğu yönünde gelişen anlatı çeşitli metafizik ve felsefî konularla birlikte "batıl inançlar" etrafında dallanıp budaklanıyor. Ölüm ölümden sonraki hayat evlilik ve kadınlar hakkında irdeledikleri ile Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın bu konulardaki düşüncelerini net bir şekilde okuyabileceğimiz romanlarından biri olan Cadı; cinayetler cinayet teşebbüsleri ve bunların "meçhul" faili ile romanın sonuna kadar merak duygusunu diri tutmayı başarıyor.
Cadı romanıyla beraber "sanat için sanat" ve "toplum için sanat" polemikleri etrafında cereyan eden tartışmalar Hüseyin Rahmi'nin romancılığına varıncaya kadar devam etmiştir. Hüseyin Rahmi de yazılan bu "çirkin" eleştirilere karşılık olarak Cadı Çarpıyor'u kaleme almıştır. Okuyucuların 1900'lerdeki edebiyat tartışmalarını takip edebilmesi için kitaba eklenen Cadı Çarpıyor adlı eser de ilk elden bir kaynak olarak hâlâ önemini koruyor