Küresel salgın; yeni alışkanlıklara değişen algılara farklı beklentilerle hayatımıza girdi. Eski hayatımız uzak bir geçmişte kaldı ve yeni normale uyum sağlamak için büyük bir mücadele içindeyiz. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını kabul ettik ve değişiyoruz. Hatta yeni normalde pozitif olmak olumsuzu tanımlamaya başladı; hepimiz negatif olmak için dua eder olduk. Eşimizden dostumuzdan çocuğumuzdan uzak durmaya başladık. Sevgimizi yalnızca sözcüklerimizle ifade etmeyi öğrendik selamlaşma biçimlerimiz bile değişti bir masa etrafında toplanmak yerine bilgisayar ekranlarından hatır sorar olduk en kıymetli olanın sağlık olduğunu öğrendik yeni ofislerimiz evimizin mutfak masası oldu. Tüm dünya aynı şey için dua etmeye aynı müjdeyi beklemeye aynı hayatı yaşamaya başladık. Evde kalmak hayata değer vermek ve diğerlerinin yaşama hakkına saygı duymak olarak görülmeye başlandı. Önceliklerimizi sorguladık en kıymetli olanı yeniden tanımladık. Tüm bunlar hem tüketici alışkanlıklarımızda hem de satın alma eğilimlerimizde değişiklikler yarattı ve bu değişiklikler kalıcı olacak gibi görünüyor.
İşletmeler ve markalar da yeni normale uyum sağlamak için hızlı bir evrilme sürecine girdiler. Bu kitapta hem değişen alışkanlıklarımızı hem de işletmelerin yeni normale uyum stratejilerini anlattım. Fakat bu değişimleri biraz umutla coşkuyla ve mizahla renklendirdim. Bugün insanlığın ihtiyacı olan biraz umut coşku ve mücadele için birlikte sinerjiyi yaratmak galiba. Hep beraber başaracağız yeniden şekillenen dünyada uyum sağlamayı.