Gökkuşağına İki Bilet küçük oğluyla birlikte kente gelen sirki görmek için otobüsle giderken 'yaşam nedir' sorusuna yanıt arayan bir kahramanın aslında geçmişine yaptığı içsel yolculuğun romanı. Komşunun komşuya düşman olduğu çocukluk aşklarının unutulduğu kocaman dünyaların kurulduğu dar sokaklarda saf oyunların oynandığı düş kumbaraları açıldığında içinden yalnızca yitirilmiş güzelliklerin çıktığı 70'li yılların Ankara'sında geçen sıcacık bir çocukluğu anlatıyor Attila Şenkon. Babasının armağan ettiği düş kumbarasında düşlerini biriktiren Işık bu düşleri zamanla kendi hazırladığı öykü kitaplarına dönüştürecektir. Babasından öğrendiği kalıcı insancıl değerleri kendi oğluna vermeye çalışırken bugün o güzel insanların nereye gittiği sorusunu da sorduruyor okura. Babasıyla paylaştıklarını oğluna aktaran Işık geçmişle gelecek arasında köprü kurarken hayatın günümüzün sert acımasız koşullarında değil sakin huzurlu sevgi dolu olarak da yaşanabileceğini hatırlatıyor bize. Duru akıcı diliyle yumuşak üslubuyla Attila Şenkon pek çoğumuza sevgi bağlarımızı yeniden düşünme fırsatı veren incelikli bir roman yaratmış.